24 Ocak 2013 Perşembe

Hanasakeru Seishounen (花咲ける青少年) ---Yer yer spoiler içermektedir :)


    Sömestr tatilim başladı hatta yarısına geldi bile ama ben anca kendimi bilgisayarın başına oturtup yorum yazmaya başlayabildim.Şimdi bakıyorum da yorum yapacağımı söylediğim günün üzerinden 3 hafta geçmiş bile.Velhasıl kelam evet anlatacağım yorumlayacağım birçok film,anime birikti.Hangisinden başlayayım dedim ve daha dün bitirdiğim sıcağı sıcağına hatırladığım ve etkisinden kurtulamadığım animeyle başlayayım dedim :D

   Şimdiye kadar izlediğim animeler arasında en yaratıcı fikirlerin olduğu anime diyebilirim.Şayet karakterlerden biri olan Rumaty'nin ülkesi ki herkesin tahmin edebileceği ancak burda farklı bir isimle çağrılan bir ülkenin prensidir Ve ülkenin dini islamdır ancak hristiyan adet ve inanışları izleyenlere empoze edilmiş.Her taraftan 25.kare fışkırıyor diyebilirim.Güya o ülkedeki insanlar müslüman ancak Güneş Tanrısına inanıyorlar ve başlarını kapamalarındaki neden ise ona olan saygıdan kaynaklanıyormuş.Bir animede ancak bu kadar dinlerle,ülkelerle dalga geçilebilir.He yazar saçmalamak istemiştir kendi hayal ürünüdür buna lafım yok da , be adam var olan şeyleri katma bari eserine.Bu konuda izleyenler de hak verecektir diye düşünüyorum.Anime genel itibariyle güzel ve dinamiği hiç düşmeyen yüksek bir tempoda seyir ediyor ancak tabi bu kurgu işinde baya saçmalamışlar :D Tabi dünyanın haklı sorunlarına da değinilmiş.

     Aslında bu animeyi daha önceleri görmüştüm ancak hem ilk bölümün yarısına kadar olan durağanlık hem de 39 bölümden ibaret olduğundan izleyesim gelmemişti ki arkadaşımın "izle güzel bir animedir" demesiyle başlamış bulundum.Ve aslında şimdi bu güzel animeyi izlememde beni teşvik ettiği için ona çok teşekkür ediyorum.

     Diyeceksiniz ki ya animeyi övüyor mu , yeriyor mu?Cevabım her ikiside.Güzellik dediğimiz şey zaten sırf saf güzellik değildir.Her zaman içinde bir kusur barındırır.

 

Eveeeet gelgelelim konusundan ve karakterlerden bahsetmeye:

     Amerikadaki çokulusulu bir şirketin (Burnsworth) sahibinin tek kızı olan Kajika 14 yaşına kadar Karayiplerdeki bir adada yaşar ve 14 yaşında babasından isteği ise Japonyadaki bir lisede eğitim görmektir.6 ay gibi bir süre için anlaşmalarına rağmen babası Harry, 1 ay olmadan Kajikayı yanına New York'a çağırır ve ona bir "Evlilik Oyunu"ndan bahseder.Babası Kajikaya 3 tane aday bulduğunu ve bu adaylardan en uygununu kendisine eş olarak seçmesi gerektiğini söyler.Tabi seçilen eş adaylarını  Kajika, bu oyunda yer aldıklarını da bu 3 genç bilmemektedir.Kajika bu 3 kişiyi kendisi bulacak ve onlardan birini seçecektir.Tabi seçtiği adayı da kendisine aşık etmesi gerekmektedir.Bu oyunda ona eşlik etmesi için Kajikanın abisi olarak gördüğü Fang Li-ren ona eşlik edecektir.Ancak oyun tamamlandığında Kajika babası tarafından esas büyük sırrı öğrenebilecektir.

    Konusu genel itibariyle bu şekildedir.Ancak izleyecek olanlara şimdiden söyleyeyim çok şaşıracak ve adeta animeyi benimseyeceksiniz.

    Ben Harry yani Kajikanın babasının zekasını takdir ettim.Amacı aslında tamamen farklıymış.Kajikanın esrarengiz geçmişinden dolayı ona uygun birisini arıyormuş meğer.Kajikayı her durumda koruyacak ve ona yardım edebilecek birisini.Tabi eş adayı olarak hep Li-ren varmış ama tabi karar Kajikanındı.Tüm erkek karakterleri birbirinden etkileyiciydi ama tabiki Li-ren'in asaleti,karizması yeter ya :)

   Aslında Kajika her bir adayı daha yakından tanıdıkça onların şaşalı hayatının aslında sadece bir aldatmaca olduğunu farkediyor.Aslında her bir aday kendi içinde birçok sorunla yaşayan yaralı ruhlar gibiler.Tabi Harry bu 3 hatta 4 adayıda seçmesindeki sebeplerden biride Kajikayla uzaktan yakından bir yakınlıklarının olmasıdır.Babası zeki filan da ben en çok animenin başından sonuna kadar koruduğu sükunetine şaşırdım.Be adam hiç mi endişelenmedin.Hep sakin ve oluruna bırakıyor.Kajikanın tüm kararlarını kendisinin almasına izin veriyor ve bu kararlara da saygı duyuyor.Helal be sana :D Bir anime karakteri olmasan tanışmak isterdim xD

Biraz karakterleri tanıyalım o zaman:


Esas kızımız Kajika Louisa Kugami Burnsworth. Sevgisiyle herkesi kuşatan ve tüm buzları eriten bir karaktere ve duru bir güzelliğe sahiptir.Küçük yaşına rağmen taşıdığı kocaman kalbi ona kapalı tüm kapıların kapısını açmaktadır.Zenginliği,ünü önemsemez.Yeri geldiğinde yapılması gerekenleri tereddüt etmeden yapabilecek bir cesaret ve güce sahiptir.

 
İlk adayımız Eugene Alexandre De Volcan.Fransız bir aristokrat aileye mensup ve en çekici adaydır kendisi.Tam bir playboy.Cazibesiyle elde edemeyeceği kadın yok dersek abartmayız.(tabi Kajika hariç)Ancak bu güzelliğinin ardında üzücü bir geçmişi barındırmakta ve kendini suçlamaktadır.Kibirli,bencil bir tiptir.Bu karakterinin ardında yatan sebep tabiki geçmişinde açığa çıkacaktır.Ayrıca Kajika  Eugene'e eski kaplanına çok benzediğinden dolayı Mustafa diye seslenmektedir.Evet dediğim gibi dizide her bir toplum ve kültürden bir çorba menüsüyle karşılaşmak mümkün.

2. adayımız Prens Rumaty Ivan of Raginei.Kendisi Raginei Krallığının prensi ve sonradan Kralı olacak kişidir.Çok canlı ve neşeli bir yapıya sahip ve biraz da düşüncesizce kararlar alabiliyor ama kalbini tüm insanlara rahatça açabilen sevimli prenstir kendileri.

 
3.adayımız Carl Rosenthal.Kendisi Burnsworth'ün yani Harry'nin şirketinin rakibi olan Rosenthal şirketinin varisidir.Çocukken yaşadığı travmalar onun kadınlardan nefret etmesine neden olmuştur.Esasen beyefendi ve sıcakkanlı bir tiptir.


4. ve aslında her zaman ilk olan adayımız Li-ren Fang/Huang.Kendisi Çinli bir klan olan Fang klanının yegane temsilcisidir.Tüm klanın sorumluluğu onun omuzlarındadır.Bu küçüklüğünden beri böyle olmuştur.Aslında Kajikayı tüm adaylardan önce tanımış ve sevmiştir ancak cesaret edip bir türlü aşkını itiraf edememiştir.Karizmatik,zeki,mantıklı ve korumacı bir karakterde olup esasında narin ve kırılgan bir yapıdadır.Tabi klanın varlığı ve devamlılığı için birçok fedakarlıkta bulunmuştur.Bu süregelen düzen aşına karşılık buluncaya kadar devam etmiştir.

     Her bir karakter aslında çok özel.Her birinin farklı karakteri,yaşamı,geçmişi ve geleceği var.Kajika aslında tüm bu karakterlere canlılık aşılıyor diyebiliriz.Ki tüm karakterlerinde Kajikaya derinden bir sevgi duymaları da bunu açıklıyor.

     Shoujo ağırlıklı zannettiğim ancak içinde az çok çoğu türü barındıran ve iyisiyle kötüsüyle izlenilmesi, izletilmesi aynı zamanda konuşulması gereken bir anime...

    Aaaa unutmadan müzikleri bir harika: