19 Ağustos 2014 Salı

Fated to Love You (Korean Version-2014)

Evet arkadaşlar yeni bir yazıyla yine karşınızdayım.Uzun bir zamandır gerek işlerimin yoğunluğu gerekse farklı tarzda kore dizileri bulamamam sebebiyle kore dizilerinin tanıtımına ve kritiğine ara vermiştim.Hint filmleri daha cazip gelmişti :D

Ama bugün anlatacağım dizi beni yeniden kore dizleriyle ilgili bir şeyler yazmaya itti.Fated to Love You dizisinin tayvan versiyonunu izleyenleriniz olmuştur.Şahsen ben izlemedim ama kore versiyonu da benzer şekilde ilerlediğinden (öyleymiş :D ) izleme gereği de duymadım.Zaten genelde dizilerin kore versiyonları daha izlenebilir oluyor.

Diziden biraz bahsedecek olursam: 2014 yapımı Romantik-Komedi türünde olan dizi 20 bölüm olarak planlanmış.Bu hafta 15. ve 16. bölümleri yayınlanacak.Jang Na Ra ve Jang Hyuk dizide baş roldeler.


Jang Na Ra'yı Baby-Faced Beauty dizisinden tanıyordum.Hanım hanımcık , şirin mi şirin bir bayan.Jang Hyuk'u ise tanımıyordum.Evet adam baya bir dizi yapmış ama ben belli tarz dizileri izlediğim için Hyuk'u bilmiyordum.Bu diziyi izlemeye başlamamla Jang Hyuk'un harika oyunculuğunu da görmüş oldum.Adamın kendine has gülüşü evlere şenlik.Dizide tatlı-sert bir karaktere sahip.Yufka yürekli.Çok şen şakrak.Diziyi sevmemdeki en büyük etken Hyuk'un oyunculuğu diyebilirim.

Konusuna gelirsek: Kim Mi Young(Jang Na Ra) bir avukatlık şirketinde ofis işlerine bakan fakir bir kızdır.Ofiste ayak işlerine baktığından ve hayır deme alışkanlığı olmadığından ona post-it kız denilmektedir.Aptal denecek kadar iyi kalpli, kendinden önce başkalarını düşünen, kimseyi kıramayan bir kızdır. Lee Gun(Jang Hyuk) ise köklü bir aileden gelen ve Lee klanına ait bir kimya şirketinin CEO'sudur.Belki her şeye sahiptir.Ama anne ve babasını küçük yaşta kaybettiğinden koşulsuz sevgiyi hiç yaşamamıştır.Ayrıca olduk olmadık her yerde kahkaha atan, bu adam manyak mı dedirten garip haraketleri de vardır.Lee Gun 6 yıldır bir birlikteliği olan sevgilisi Kang Se Ra(Wang Ji Won) için Macau'da güzel bir evlenme teklifi yapmayı planlamaktadır.Kim Mi Young'un şirketi ise çalışanlarından şanslı bir kişiyi çekiliş ile geziye gönderecektir.Hayat hiç beklemediği bir zamanda Mi Young'a güler ve geziyi kazanır.Gideceği yer Macau'dur.Mi Young iki kişilik geziye ofisten hoşlandığı bir adamla gider.Bu gezi hem Mi Young hem de Gun için unutulmayacak şekilde sonlanacaktır.Sonlanacak dediğime bakmayın bu son güzel bir başlangıca vesile olacaktır...

Diziden kısaca bahsettim.Bence direk izlemeye başlayın.Yok ben dizi bitmeden izleyemem diyorsanız diziye göz ucuyla bile bakmayın yoksa dizinin bitmesini beklemeden başlayabilirsiniz :D

Dizinin fragmanlarından biri:



Sevdiğim müziklerinden bazıları :




Özellikle Ailee'nin bu şarkısı süper :D



Keyifli seyirler arkadaşlar :)))

Ha unutmadan değinmemi istediğiniz bir dizi ya da konu olursa,
Yazdığım yazı hakkında beğeni ve eleştirileriniz(aşırıya kaçmadan :D )  olursa,
LÜTFEN çekinmeden yorumlarınızı bırakın... :)

Yorumlarınız benim için önemli :)


Bir sonraki yazıya kadar şimdilik hoşça kalın ...





18 Ağustos 2014 Pazartesi

Hayata dair güzel bir yazı :)



Kendinize Yapmayı Bırakmanız Gereken 30 Kötülük


1. Size iyi gelmeyen insanlarla vakit geçirmeyi bırakın.
Hayat gerçekten sizden mutluluğunuzu emen insanlarla takılmak için fazla kısa. Eğer biri sizi hayatında istiyorsa, size vakit ayırır. Bunu sakın unutmayın. Vakitleri için savaşmanız asla gerekmez, değerinize "şöyle bir" bakıp geçenlerle değil, gerçekten onu görüp, kıymetini bilenlerle takılın. Ve unutmayın, iyi gününüzde yanınızda olduğu kadar, kötü günde yanınızda, dibinizde olanlardır gerçek dostlarınız.

2. Problemlerinizden kaçmayı bırakın.
Acıtacak biliyoruz, ama onlarla yüzleşmeyi öğrenmelisiniz. Şöyle düşünün : dünyada her durumun, her problemin kusursuzca üstesinden gelebilen tek bir insan bile yok zaten. Her problemin de "anında" çözümü yoktur, bunu da unutmayın. İnsanoğlu üzülmek, incinmek, düşmek ama sonra toparlanmak ve mutlu olmak için yaratılmıştır, hayatın anlamı zaten budur, problemlerle yüzleşmek, bir dahakine daha net dersler çıkarmak, adapte olmak ve düğümleri daha kolay çözmeye başlamak. Bizi biz yapan en temel şey problemlerimiz ve onları ele alış tarzımızdır.

3. Kendinize yalan söylemeyi bırakın.
Dünyadaki herkese yalan söyleyebilirsiniz, - durum gerektirdiğinde - ama kendinize asla. Hayatlarımız ancak gerekli şansları, riskleri değerlendirdiğimizde gelişir, ama en temel ve en zor risk "kendimize dürüst olmaktır." Ne mutlu eğer yatağa yattığınızda kendinize dürüst olabilmişseniz.

4. Kendi ihtiyaç ve isteklerinizi arka plana atmayı bırakın.
Kendinizi kaybetmenin en kötü yanı, birini sevme aşamasındayken, kendi "özelliklerinizi", benliğinizi unutmak, ondan uzaklaşmaktır. Evet, sevdiklerinize yardım edin, orta noktalarda buluşun, ama kendinizi de ihmal etmeyin! Eğer karşınıza tutkunuzu takip edeceğiniz, kaçırılmayacak bir fırsat çıkarsa, o an bu andır, mutlaka peşinden gidin!

5. Olmadığınız biri gibi davranmayı bırakın.
Hayattaki en güzel ve en büyük "meydan okuma"lardan biri, dünya sizi bambaşka biri olmaya zorlarken, kendiniz olabilmektir. Sizden her zaman daha güzel, daha zeki, daha genç, ya da "daha" ne arıyorsanız o olacak biri mutlaka olacaktır, ama onlar asla "siz" olmayacak. Değişmeyin, çünkü insanlar "sizi" seviyor, gerçek sizi, bambaşka birini değil.

6. Geçmişe tutunmayı bırakın.
Eğer kitabınızın son bölümünü okuyup durursanız, asla bir sonraki bölümde olacak iyi ya da kötü şeyleri bilemezsiniz.

7. Hata yapmaktan korkmayı bırakın.
10 kere bir şeyi yanlış yapmak bile hiçbir şey yapmamaktan daha yaratıcıdır, bunu unutmayın. Her başarı, arkasında bir çok "hata" ve "başarısızlık" bırakır. Hayatta daha çok yaptığınız şeylerden değil, yapmadığınız şeylerden pişman olursunuz.

8. Geçmişte yaptığınız hatalar için kendinizi hırpalamayı bırakın.
Yanlış insanı sevdiniz, yanlış şeylere ağladınız, ama ne, ne kadar yanlış gittiyse gitsin, o hata bize en azından "istemediğimizin" ne olduğunu gösterdi, bir çok şeyi elemiş oldu. Hepimiz hata yaparız, hepimiz bir şeylerle boğuşuruz, ve hepimiz bir şeylerden pişmanlık duyarız. Ama siz hatalarınızdan ibaret değilsiniz, şu an burada gününüzü ve geleceğinizi şekillendirecek güce sahip bir şekilde duruyorsunuz. Hayattaki her küçük olan şey, sizi gelecekte olan bir başka şeye hazırlıyor, unutmayın.

9. Mutluluğunuzu maddiyatta aramayı bırakın.
Arzu ettiğimiz bir çok şey maddiyata dayanıyor, bir çok şey pahalı biliyoruz. Ama gerçek şu ki,  bizi gerçekten tatmin eden şeyler tamamen beleş - aşk, sevgi, kahkaha atmak, tutkularımızı en derinlerde hissedecek şeyleri yapmak.

10. Mutluluğunuzun bel kemiğini başkalarına bağlamayı bırakın.
Eğer içinizdeki insanla mutlu değilseniz, başka biriyle yaşadığınız uzun soluklu hiçbir ilişkide mutlu olamazsınız. Hayatınızı biriyle paylaşmadan önce bu mutluluk ve ya mutluluk bilinci stabilitenizi kurmanız lazım.

11. "Rölantide" olmayı bırakın.
Fazla düşünmeyin yoksa hiç orada olmayan problemi bile yaratmış olacaksınız. Durumları tabii ki oturup değerlendirin, ve kararlı bir şekilde aksiyona geçin. Reddedip, yüzleşmediğiniz hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Gelişim göstermek riski içinde barındırır. Nokta. İlk riskli adımı atmadan koşmaya başlayamazsınız.

12. Bir şeylere hazır olmadığınızı düşünmeyi bırakın.
Kimse bir fırsat karşısına çıktığında %100 hazır değildir. Çünkü hayatta başımıza gelen en güzel fırsatlar genelde kendi "güvenli bölge"mizden dışarı adım attığımızda, önceleri "rahat" hissetmeden yine de ne pahasına olursa olsun başladığımızda gelir.

13. Yanlış sebeplerden dolayı yanlış ilişkiler kurmayı bırakın.
İlişkiler biraz bilgece seçilmelidir. Kötü bir birlikteliktense, biraz yalnız kalmak inanın daha iyidir. Acele etmeye gerek yok, eğer bir şey yıldızlarda yazılıysa, zaten gelip sizi bulacaktır, doğru zamanda, doğru kişiyle ve doğru sebeple. Yalnızken değil, hazırken aşık olun.

14. Eski ilişkileriniz yürümedi diye yenileri reddetmeyi bırakın.
Hayatta tanıştığınız herkesin bir amaca hizmet ettiğini bilmelisiniz. Bazıları sizi sınayacak, bazıları sizi kullanacak, bazıları size öğretecek. Ama en önemlisi, bazıları içinizdeki "en iyiyi" çıkarmaya yardımcı olacak.

15. Başkalarıyla yarışmayı bırakın.
Kim bir şeyleri sizden daha iyi yapıyor diye endişelenmeyi bırakın. Kendi rekorlarınızı kırmaya, kendinizi aşmaya gayret edin. Başarı sadece SİZ ve SİZİNLE aranızda oluşan savaştan doğan bir getiridir.

16. Başkalarını kıskanmayı bırakın.
Kıskançlık kendinize verilenler yerine bir başkasının lütuflarını sayma sanatıdır. Kendinize şunu sorun : "Benim sahip olup, herkesin imrendiği şeyler nelerdir?"

17. Şikayet etmeyi ve kendiniz için üzülmeyi bırakın.
Hayatın topları üzerinize bir sebep yüzünden atılıyor - yanlış yerlerde seyrederken yolunuzu doğru yöne çevirmek için. O anda fark etmiyor olabilirsiniz, ama inanın sizin iyiliğiniz için bütün bu hezimetler. Geçmişteki hezimetlerinize bakın, sizi en nihayetinde daha iyi bir yere, daha iyi bir insana, daha iyi bir zihniyete, ya da daha iyi bir konuma getirmiştir. Gülümseyin. Ve herkesin bilmesini sağlayın : şu an olduğunuz güçlü insan, dünden çok daha kuvvetli ve yıkılmaz.

18. Kin tutmayı bırakın.
Kalbinizde nefretle yaşayamazsınız. Kendinizi en sonunda nefret ettiğiniz kişiden daha çok incitmiş olursunuz. Affetmek "Bana yaptığın şeyi abes görmüyorum, affediyorum." demek değildir, " Yaptığın şeyin mutluluğumu sonsuza kadar engellemesini reddediyorum." demektir. İşte tam da bu yüzden "affetmek" hayattaki bir çok sorunun çözümüdür. Akışına bırakın, huzur bulun, kendinizi azad edin! Ve unutmayın, affetmek sadece başkaları için değildir, aynı zamanda ve her şeyden önce kendiniz içindir. Kendinizi de affedin ve bir sonraki sefere daha iyi şeyler yapmaya gayret edin.

19. Başkalarının sizi kendi seviyelerine çekmesine izin vermeyin.
Kendi değerlerini size yükseltmek için uğraşmayan insanlar için standartlarınızı düşürmekten vazgeçin.

20. Kendinizi başkalarına anlatmaya çalışmayı bırakın.
Arkadaşlarınız zaten kendinizi açıklamanıza ihtiyaç duymaz, düşmanlarınız ise zaten ne açıklarsanız açıklayın inanmazlar. Sadece kalbinizde neyin doğru olduğuna inanıyorsanız onu yapın.

21. Ara vermeden sürekli aynı şeyleri yapıp durmayı bırakın.
Sürekli aynı şeyleri yapıyorsanız, derin bir nefes almanın tam zamanıdır. Eğer sürekli aynı şeyleri rutine bağlarsanız, alacağınız sonuçlar da sürekli aynı olur. Bazen bazı şeylere biraz mesafe koymak, pencerenizi ve bakış açınızı daha da netleştirecektir.

22. Küçük anların mutluluklarını es geçmeyi bırakın.
Ufacık şeylerden bile haz alın, çünkü bir gün dönüp baktığınızda hayatınızı o ufak zincir halkalarının oluşturduğunu göreceksiniz. Hayatınızın en güzel porsiyonu işte o gülümsediğiniz, önem verdiğiniz insanlarla yaptığınız "önemsiz" gibi görünen şeylerdir.

23. Her şeyi mükemmel yapmaya çalışmayı bırakın.
Gerçek dünya "mükemmeliyetçileri" ödüllendirmez, "iş bitirici"leri ödüllendirir.

24. Kolay yola kaçmayı bırakın.
Hayat kolay değildir, özellikle "değecek" bir şey için uğraştığınızda. Kolay yolu seçmeyin, sıradışı bir şey yapın.

25. Eğer yolunda değilse, her şey yolundaymış gibi davranmayı bırakın.
Birazcık dağıtmanızda da hiçbir sorun yok. Her zaman güçlü gibi davranmak zorunda değilsiniz. Ya da her şey her zaman yoluna girecek gibi düşünmek zorunda da değilsiniz. Diğerleri ne düşünürse düşünsün, ağlamak istiyorsanız ağlayın, yaş dökmek kadar sağlıklık bir şey yoktur. Ne kadar çabuk ağlarsanız, gülmeye o kadar çabuk dönersiniz.

26. Kendi sorunlarınız için başkalarını suçlamayı bırakın.
Ne kadar çok sorumluluk alırsanız, hayallerinize o kadar yaklaşacak kadar güçlü ve mantıklı olursunuz. Yaşadığınız şeyler yüzünden başkalarını suçlarsanız, sorumluluğu reddetmiş olursunuz - hayatınızın bu bölümünün üzerindeki gücü başkalarına devretmeyin, tamamen size bağlı kalsın.

27. Herkesin her şeyi olmaya çalışmayı bırakın.
Odağınızı biraz daraltın, insanların eşi, dostu, kankası, annesi, çocuğu vs. olmak yerine sadece onları gülümsetmeye odaklanın. Bırakın, olacağı yere varsın. Bir insanı güldürerek dünyayı bile değiştirebilirsiniz.

28. Bu kadar çok endişelenmeyi bırakın.
Endişe sizi yarının yüklerinden kurtarmayacak, aksine, bugünün neşesini de kaçırmış olacak. Takılıp kalmaya değer olup olmayan şeyi şu şekilde öğrenebilirsiniz, kendinize sorun : " 1 yıl sonra şu düşündüğüm şeyin bir önemi olacak mı? Ya da 3 yıl sonra? Peki ya 5 yıl sonra?" Eğer cevap "hayır"sa, endişelenmenize değen bir şey değil demektir.

29. Olmasını istemediğiniz şeylere odaklanmayı bırakın.
Olmasını istediğiniz şeylere dikkat kesilin. Pozitif düşünce her "başarılı" hikayenin arkasındadır. Her bir yeni güne "bugün harika bir şey olacak" diye başlarsanız ve gerçekten buna dikkat kesilirseniz, sıklıkla haklı çıkarsınız.

30. Nankörlük etmeyi bırakın.
Ne kadar iyi ya da kötü şeylerden geçiyorsanız geçin, her güne hayata müteşekkir olarak başlayın. Unutmayın, bazıları bir yerlerde sadece "yaşamak" için çok ağır mücadeleler veriyor. Kaçırdığınız şeylere üzülmek yerine, başkalarının kaçırdığı ve sizin sahip olduğunuz şeylere sevinin.

 KAYNAKLAR :