23 Eylül 2012 Pazar

Joo Won “Reytinglerin Prensi Mi?”

   
     Joo Won’un oyunculuk yeteneği çok sayıda insanın ilgisini çekiyor. Televizyon dizilerinde Hallyu yıldızlarının yer alışı ve bunun getirdiği yüksek reyting durumu mevcutken, uzun süredir başarılı bir aktör ve başarılı bir drama durumuna rastlanmıyordu. Ta ki yeni nesil aktörlerden Joo Won’un ekranda yer almasına dek.

     Pek çok Hallyu yıldızının canlandırması ZOR bir karakter olduğu gerekçesiyle reddettiği Bridal Mask/Gaksital dizisinin başrolü JOO WON ‘a verildi, ve bir kere değil, geçtiğimiz 8 hafta boyunca reyting listesinde ilk sıralarda yer aldı, öncesinde var olan tüm şüpheleri sildi götürdü.

      Reytingleri ölçen Nielsen ajansına göre Bridal Mask/Gaksital dizisi 19 Temmuz da yayınlanan 16.bölümü ile % 16.8 izlenme oranı ile hem kendi rekorunu kırdı hem de reyting yarışında diğer dizilere büyük fark attı.

      Dizi setinde, dizi ekibi arasındaki iletişim çok iyi, Joo Won fiziki gücünün yanı sıra aegyo (sevimli hareketler) yeteneğini de set arkadaşları karşısında sergiliyor.Dizi çekimlerine başlamadan önce karakteri için gerekli yeteneklerini geliştirmeye odaklanıyor. Onun bakış açısından bakıldığında dizinin yüksek reyting almasında ve böyle çok dikkat çekmesinde bununda payı var.
Joo Won dizide Joseon dönemindeki kahraman “Gaksital” ve Japon İmparatorluğu egemenliği altında çalışan bir polis memuru olarak iki farklı yaşamı olan bir karakteri canlandırıyor. Gerçek hayatta onun iki karakteri canlandırışının yarattığı çekicilik izleyicilerin ilgisini onun üzerine topluyor.

    Joo Won’un geçmişine baktığımızda ise önce müzikallerde yer alan Joo Won oyunculuğun tadına varmıştı. King Of Baking Kim Tak Goo / Bread Love and Dreams dizisi ile televizyon ekranında ilk kez boy gösteren Joo Won dizide antagonist* (*muhalif düşmanca hisler besleyen) birini oynamıştı. Canlandırdığı Go Ma Jun karakteri bir antagonistti ancak ruhen çok yaralar aldığından zavallı bir karakterdi. Joo Won’un canlandırdığı karakterin derin duygusal yaraları vardı ve izleyicilerin ilgisini çekmişti. Dizide Joo Won, Kim Tak Goo karakterini canlandıran Yoon Si Yoon ile rol almış ve bu dizi yeni neslin yıldızlarını bir araya getirmiştir.

    
Bir diğer gerçek ise şu ki, King Of Baking Kim Tak Goo/ Bread Love and Dreams dizisi % 40 izlenme oranı ile reyting rekorları kırmış, bu beklenmedik popülerlik Joo Won’un oyunculuk yeteneğinin başarısını ve varlığını herkese duyurmuştur. Ancak Joo Won kendi popülaritesinden ya da oyunculuğundan tam olarak tatmin olmamıştır.

    Joo Won’un rol almayı seçtiği ikinci dizi bir haftasonu dizisi olan Ojakgyo Brothers ‘dı. Dizide usta oyuncularla çalışma fırsatı yakalayan Joo Won dizi sektörüne adapte olmaya başlamıştır.

     Joo Won  Ojakgyo Brothers da Hwang Tae Hee isimli sıcak ve çok zeki bir adam olmasına karşın sinirli inatçı ve suskun olan karakter canlandırmıştı.Dizide After School üyesi UEE ‘nin canlandırdığı karakterle tanışınca aşk Tae Tee’nin hayatını değiştirmişti. Dizide romantik yanını göstermemeye çalışan Tae Hee karakterinin bu tavrı karmaşık bir aşk ilişkisi yaratmıştı. Ojakgyo Brothers % 30 izlenme oranı ile 58 bölüm sürmüş, Joo Won’un popülaritesi ve yüksek reyting başarısı bir kez daha kanıtlanmıştır.

    Daha dikkat çekici olan bir nokta ise, Joo Won’un sadece 20 li yaşların başındaki kadın izleyici kitlesi arasında değil 40-50 yaş arası izleyici kitlesi arasında da çok popüler oluşudur.

     Joo Won’un başrolünde yer aldığı Bridal Mask/Gaksital dizisi 10 milyon won’luk bütçeye sahip. Joo Won’un her daim kendini geliştirmeye çalışan, oyunculuğa tutku ile bağlı yapısı ona başarıyı getiriyor. Müzikallerde yer aldığı günlerden bu yana Joo Won adım adım izleyicilerin dikkatini üzerine toplamış, iyi oyunculuğa duyulan özlemi sona erdirmiştir.Joo Won'un oyunculuk yeteneği, izleyicilerin olumlu tepkisi ve sürekli kendini yenilemesi ile “REYTİNGLERİN PRENSİ” haline gelmiştir.


Alıntı:Koreanturk

22 Eylül 2012 Cumartesi

Joo Won ^_^


   Joo Won beni gerçekten büyüledi galiba.Neden mi? :D Bridal Mask/Gaksital ile başlayan ve sonrasında Ojakgyo Brother ile devam eden ilgim hala sönmedi aksine Joo Won'un diğer dizi ve filmini de izlememi sağlayacak gibi görünüyor.Şimdilerde King of Baking, Kim Tak Goo dizisine başlamayı düşünüyorum.Joo Won bu dizide baş rolde değil ancak ana castta yer alıyor.Yine de izlemeye değer.Bakalım bu dizide de beni büyülemeye devam edebilecek mi? :D

 
Fotolarla aşkım ;)




















Güney Kore mi dediler...Gelin biraz tanıyalım :D



Gerek Ojakgyo Brother dizisinin uzunluğu gerekse de aile dizisi olması sebebiyle Güney Kore ile ilgili baya bir bilgi edindim.Tabi başka sitelerde okuduğum bilgilerim ve sayısız fazlalıkta izlediğim dizileride  eklediğimde işte benim gözümden Güney Kore:

1) Kore erkekleri ( tabi başka yazılardan da edindiğim bilgilerden )  baya bir ana kuzusular.Anne ne ders o olur.Eşlerini bu uğurda yalnız bile bırakabilirler.Bu kötü işte.Türk aile yapısına biraz benzese de bizim Türk erkeklerinin onların erkeklerine kıyasla daha az ana kuzusu olduklarını söyleyebilirim.

2)Koreliler ırk konusunda çok hassaslar.Yani kendi ırklarından olmayan eşlere pek sıcak hatta hiç sıcak bakmıyorlar.Yani koreden damat adayı biraz zor olacak gibi görünüyor :D

3) Geleneklerine çok bağlılar.En zenginleri bile belli başlı gelenek ve göreneklerden dışarı çıkmıyorlar.Bu maalesef bizim ülkemiz için pek söz konusu değil.Atatürk'ün dediği gibi batıdan sadece ilim ve bilimi alıp kültürümüzü,gelenek ve göreneklerimizi yozlaşmadan uzak tutmalıydık ama Gençlerimizin çoğu değer yargılarımızdan bir haber büyüdükleri için maalesef Atamızın emanetine pek de sadık olamıyoruz. :-/

4)Bu Koreliler amma içki tüketiyorlar.Soju fıçısının içine düşmüşler resmen :DDD İyi günde iç,kötü günde iç,yalnızsan iç,yalnız değilsen de iç..Anlayacağınız hadi içelim modundalar.Tabi yine de ÇOK ŞİRİNLER.İçki içen hangi millet bu kadar komik,zararsız ve tatlı olabilir bilemiyorum *-*

5)Büyüklerine saygıları hat safhada.Büyüğüne karşı saygısızlık kabul edilemez...Bu yönleri benim çok hoşuma gidiyor bizim yok olmaya yüz tutmuş kültürümüze benziyor bu açıdan.

6)Dedikodu baya yapılıyor.Aslında dedikodu demeyelim.Neden mi? Çünkü yüzlerine karşı çoğu şeyleri söylüyorlar arkadan konuşmaya pek laf kalmıyor :DD Hatta bir blogda Korede intihar olaylarının çok fazla olduğunu okumuştum , nedeni de insanları çok fazla ve insafsızca eleştirdiklerinden kaynaklanıyormuş.Ve bir ankette de dünyadaki Mutsuz Ülkeler kategorisinde baya iyi bir sıradaymış.Bu beni çok şaşırtmıştı.Dizilerde pek de öyle görünmüyor aslında.Tabi bunlar zeki yapımcı ve senaristlerin halkı daha ılıman,kanaatkar ve çalışkan yapmak için yapılan ve tabi altında sosyal mesajlarda veren yapımlar.Umarım bizim dizilerimizde kendi kültürümüzü,gelenek göreneklerimizi ve bizim için önemli olan değer yargılarını,tarihi,eğitimi,sağlığı,kültürü kısacası bizi biz yapan tüm ögeleri içeren ama içi boş konularla sınırlı kalmayan dinamik diziler halini alır.

7)Koreliler gösterişe ve şaşalı hayata baya önem veriyorlar.Deriz ya içi güzellik...Aslında bu birazda yozlaşmış bu ülkede.Yüzün güzelse tamam.Ha tabi sayısız yapılan hatta sadece ünlülerle sınırlı kalmayan estetik operasyonlarda baya bir revaçta.Estetik Cerrah olsaydım mutlaka Güney Korede çalışmak isterdim amma para kırardım hani :D

8)Çiftler baya tatlılar bu Korede yahu.Ne bilim bizim dizilerimizdeki çiftler benim sıkılmama sebep oluyorlar.İlişkiler genelde baya ciddi.Şirinlik yapan bir Türk kızı tabi Korelilerle kıyaslanıldığında yok.Yani onlar kadar şirincikkk değiliz.He isteyen var mı?Hiç sanmıyorum (Ben de dahil çok banal buluyorum ve bizim ülkenin kızlarına pek uygun olduğunu düşünmüyorum ama Korelilerde amma şirin ve sempatik duruyor orası da yadsınamaz).Bu şirinlik belli bir zamandan sonra beni de bayıyor.Dozunda olmalı ;)

9)Korede eğitime hat safhada önem veriliyor.Bu alkışa mazhar bir konu tabi :) Ama  Üniversite harçları baya fazla canım...Hem zar zor kazanarak giriyorlar hem de baya yüklü bir para ödüyorlar. :/

10)Koreliler sağlık konusunda gereğinden fazla titizler.Ufak bir yara mı var haydi Hastahaneye :D

11)Tabi yemeğe düşkünlüklerini belirtmeden de geçemeyeceğim.Fazla abur cubur yediklerine dizilerde pek rastlamadım.Su ve sıvı tüketimleri bunlara çeşitli çayları da dahil baya fazla.

12)Ciltlerine çok özen gösteriyorlar.A kremi şuraya ,B kremi buraya ,C losyonu şuraya... :D

13)Görücü usulü randevular var.Bizdekine pek benzemese de onlarda görücü olayına el atmış.

14)Evlere asla ama asla dışarda giydikleri ayakkabılarla girmezler.Evin içinde ev terliği olmalı.Tabi bu bence çokkk hoş ki bizim kültürümüzde de mevcut.

15)Misafirperverler.Her türlü ikram yaparlar misafirlere karşı.Genelde çay ve meyve ikram edilir.Meyve bu ülkede bulunmaz hint kumaşı niteliğinde.

16)Dizilerde en fazla dikkatimi çeken de her konuşmalarında hep farklı bir mekanda oturup muhakkak bir şeyler -yemeselerde de dahil- ısmarlıyorlar.Yani yemek yeme onlarda bir yaşam biçimi :)

17)Dizilerden köpekleri sevdiklerini çıkarıyorum ama ne zaman birisine kızarlarsa köpek lafı bir hakaret ve aşağılama olarak ağızlarından çıkıyor. 0_o

18)Meşgul yani pabba lafı hep ağızlarında.Çalışmayı seven bir millet.Yani düşündüğümde ülkemde mesai saati bitmeden işten çıkan onca kamu ve özel sektörde çalışan insanları görünce Korelilere karşı sevgim bir kat daha artıyor.Ülkelerine karşı sorumluluklarını yerine getiriyorlar.Ve uzun mesai saatlerinden sıkılmıyorlar.Mesai bitse de bir Koreliyi gece 10-11 de iş yerinde görmek mümkün.İşlerini gerçekten severek ve tüm sorumluluklarını yerine getirerek yapıyorlar.Ah nerde o meslek ve ülke aşkı bizde.Ne zaman gitsem ya da arasam hep çıkmış oluyor bu çalışanlar iş yerlerinden.Darısı benim canım ülkemin başına. :)

19)Amerikaya ve Avrupaya baya bir özentileri var ama kendi kültürlerini de korumayı biliyorlar.Umarım böyle devam eder.Çünkü herkes Amerikalı ve Avrupalı olursa bu pek de eğlenceli olmaz di mi? :D Farklılıklar zenginlik katar bizlere...

20)Domuz yemeği baya seviyorlar.Ahtapottur ne bilim her bir türlü deniz mahsulü olsun afiyetle yiyorlar.Hatta bunla ilgili bir dizide komik bir sahne izlemiştim.Kadın ahtapot yemeğe çalışıyorken az daha boğuluyordu.Tabi dizide canım.O yumuş yumuş şeyi nasıl yiyorlar orasını hala anlamakta güçlük çekiyorum. =_=

21)Koreli erkekler baya bakımlı.En çok da saç şekillerine bitiyorum.Çok ayrı bir hava katıyor.Saçlar olmasa o hava biraz iniyor diyebilirim.SO COOL *_*

22)Koreli kızlarda aslında çoğu kız böyledir ama onlarda bu daha bir hat safhada olmakla birlikte birbirlerini pek çekemiyorlar.Biraz kıskançlar mı ne.Biraz? :D

23)Aslında Korelilerin göz yapıları bence çok güzel.Ama nedense onlar ameliyatla büyütmeye çalışıyorlar.Bence gayet iyi görünüyorlar. (İstisnalar kaideyi bozmaz demeden de geçemiycem.)  :)

24)Aşırı marka düşkünüler.Marka olsun pahalı ve gösterişli olsun yeter.Markamla hava atıcam ben modundalar :D

25)Korede de pazarlar var.Balık pazarlarından bahsetmiyorum bildiğimiz semt pazarlarına benzer pazarlar.Bu yönüyle biraz daha ısındım.Gidersem orda pazarlardan da alışveriş yapabilirim :D

26)Korelilerin saçları aşırı düz ve ince..Ama saçlarını boyalı ve daha hacimli hatta bazen kıvırcık yapmaktan da çekinmiyorlar.

27)Kızları genelde kısa ama baya zayıf , erkekleri ise aksine çok uzun ve yapılılar.(Dizilerde en azından böyle halkı nasıl orasını bilemiycem :D )

28)Korede Hristiyanlık son zamanlarda baya yayılmış durumda.Ve batıya ait yaşam tarzı ve görüşler benimsenmiş yani en azından özenti kesim tarafından..Dizilerde bir Santa Halabeoji ( Halabeoji burda dede anlamına gelir :D Bunu ilk duyduğumda amma garip karşılamıştım. ) ve Happy Christmas lafı alıp gidiyor.

29)Koreliler taksiye tabi dillerinden ötürü takşi diyorlar.İşte buna bitiyorum. :D

30)Kore müzik piyasası insanı etkileyen harika şarkılarla dolu.Yeri geliyor bu şarkılarla içim ısınıyor ve mutlu oluyorum yeri geliyor hüzünlenip yasa boğuluyorum. ;)  Tabi Kore dizileri ve oyuncuları da beni etkileyen sayfalar dolusu şeylerden bazıları.Aktör ve Aktiristlerin oyunculuk kabiliyetleri ( herkes için geçerli olmasa da ) gayet iyi.Tabi Koreli ünlülerin yakışıklılığından bahsetmeden de geçemeyeceğim.Amma karizmalar yani… :D Kızları da bir o kadar şirinler…

Yazımı yazacağım başka maddeler şimdilik aklıma gelmediğinden burda sonlandıracağım.Tabi aklıma geldikçe ve daha yakından tanıdıkça yeni maddeler de ekleyebilirim.

Ama herşeye rağmen iyi ki Güney Koreyi biliyorum ve bir nebzede olsun tanıyorum. 

Ojakgyo Brothers ^_^




     Son zamanlarda zamanımın çoğunu alan ama izlediğime pişman olmadığım ve en sevdiğim diziler kategorisinde yer almayı başaran süper güzel bir diziyle karşınızdayım sevgili blog okuyucularım :)

     İlk başlarda gerek 58 bölüm olması gerekse de şimdiye kadar hiç aile türünde drama izlememiş olmam dramayı izlenilecekler listemden çıkarmama sebep olduysada şimdilerde en çok sevdiğim karizmatik ve yakışıklı oppam Joo Won oynadığından diziye bir göz atayım dedim ve başlamamla aralıksız devam edip bitirmem bir oldu.Uzun olması belki sıkılırım dedirtsede dizinin gidişatı ve sadece belli bir çifte odaklanmadan farklı dallara ayrılması dizinin dinamiğinin düşmemesini sağlamış.

    Dizide en çok sevdiğin 2 çiftten ilki  Tae Hee ile Ja Eun diğeri ise Tae Bum ile So Young oldu.Tae Bum&So Young en sempatik ve beni en çok güldüren , Tae Hee&Ja Eun ise en şapşal çitti bence.Sayamayacağım kadar komik sahneleri var izleyenleri gülme krizine sokacak nitelikte :D Bunları yazarken bile o komik sahneler canlanıyor hafızamda...

 Tae Bum & So Young Çifti

Tae Hee & Ja Eun Çifti


    Konusuna değinirsek ; Baek Ja Eun annesinin erken yaşta ölmesi nedeniyle babası ve üvey annesiyle yaşayan şımarık mı şımarık ve aynı zamanda kibirli bir kızdır.Babasının şirketinin iflasın eşiğine gelmesi babasının Çin'e gitmesine ve talihsiz bir biçimde kaybolmasına neden olur.Bu kadarı yetmezmiş gibi üvey annesi de kızı tek başına bırakmıştır.Şans eseri babasının sahip olduğu bir çiftlik olduğunu öğrenir ve Ojakgyo Çiftliğinin yolunu tutar.Ama bu çiftlik 10 yıldır babasının arkadaşı tarafından sahip çıkılmıştır ve aile fertleri ( baba hariç )bundan habersizdir.Ancak bu çiftliği aile ahalisi kolay kolay züppe bir kıza verme niyetinde değillerdir.Ve tüm macera bundan sonra başlar... :D

    Joo Won oynadığından dolayı başladığım bu dizi sonrasında tüm karakterleri sevmeme hatta gıcık olduğum UEE'yi bile bir nebze de olsa sempatik bulmamı sağladı.Düşünün artık dizi ne kadar güzel :D Ben bu kızı kötü karakterler dışındaki karakterlere yakıştıramıyorum çok itici ve yapay duruyor.Samimi gelmiyor ama burda biraz da olsa sevimlilik katmış diziye...Tabi Joo Woo ma laf yok.Onun o sert ve karizmatik bakışları ve ardından gelen sevimli ve içi ısıtan gülümsemesi insanı büyülüyor resmen.Şimdiye kadar izlediğim kore dizileri arasından hiç böyle bir oyuncuya rastlamamıştım.Tüm oynadığı dizilere yakışıyor bence.<3

   Joo Won un oynadığı her sahne beni etkilese de bunlardan bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.Ve karşınızda Gifler :


En büyük aşklar nefretle başlar sözü boşuna değilmiş.Pek de yumuşak bir başlangıç olmamıştı :D Tae Hee'nin tersi fena 0_0


Tae Hee burda baya sinirli gözüküyor.EEE tabi adamın zayıf noktasına basarsan olacağı bu..Ja Eun amma korkmuştu hani...Ama yine de karizma akıyor bu çocuktan ya <3

 Tae Heenin Ja Eun dan hoşlanmaya başladığı sahne...Kravat vesile oldu yani kızın şirinliği değil :DDD

Tam bir çift haline geldiler :D  Anı fotosu zamanııı

 Bu sahne çok romantikti.Tae Hee'nin kalbi sevgilisinin üşümesine el vermiyor <3

Bu sahne çok komikti ya...Tam öpüşecekler Tae Henin babaannesi odaya girmez mi :D İşin dahada ilginci tabi sevgili olduklarını söylediklerinden ve yakın zamanda da evlenmeleri gündemde olduğundan babaannesi olur böyle şeyler siz devam edin diyor  işte orda koptum :D

Ayrılacakları sahne.İşte burda hüzne boğuldum.Tae Hee senden başka hiç bir kıza kravatımı bağlatmayacağım diyor T_T Sen ilk ve son olacaksın.Vay be ne aşk

Ayrılıklar bitti babaannesinin sık dırdırları ve kendilerinin isteğiyle de nihayet evleniyorlar ^^

Bu sahnede çok güldüm :D Geleneklerine göre gelin ve damat birbirlerini selamlamalılar ve bunlar da başlıyor selamlamaya ama ben boşuna şapşal bir çift demiyorum.Neden mi? Ja Eun selamlıyor bakıyor Tae Hee selamlamayı bitirmemiş sonra Tae Hee başını kaldıracak o da Ja Eun'un hala selamlamayı bitirmediğini görüyor derken baya bir uzun sürüyor selamlama faslı tabi konukları ve izleyenleri baya eğlendiriyorlar :DDD

Balayına gelen çiftimiz...Ne kadar şirinsiniz ya ;)



Bu sahne de favori sahnelerim arasında amma içten oynuyorlar gören gerçekten evlendiler sanır :D

Kızı yere yığdı :DD


Klasik karda kelebek izi yapma sahnesi ama bu da yapılmasaydı yazık olurdu hani ^^


Gel gelelim dizinin sevdiğim Müziklerine:











İyi Seyirler ^_^


Gangnam Style / 강남스타일 from PSY

   
    Son zamanların en ilginç ve aynı zamanda eğlenceli klibi diyebilirim.Sadece Güney Kore sınırlarıyla kalmayıp tüm dünyada hit olmuş bir parça haline geldi PSY den Gangnam Style..Kıvrak dansları ve farklı mekanlarda çekilmiş komik harketleriyle parça kendini dinlettiriyor.Sevilmesindeki en büyük etkilerden biri ise parçanın farklı -kimine göre şaçma-  tarz dansı ve neşeli müziği bence.

    Parçanın ismindeki Gangnam kelimesi Güney Korenin başketi Seul'ün en lüks semt olan Gangnamı ifade ediyor.PSY bu parçada Gangnamdaki batı tarzı yaşayışı kendince ti'ye almış durumda... :D  Ve bence başarılı da olmuş.İşte olaylı parçamız:



11 Eylül 2012 Salı

2012 Joo Ji Hoon yılı :D






  
      Kore sevdamın başlamasına vesile olan ilk dizim Goong'un(Düşlerimin Prensi) prensi ve benim en çok sevdiğim koreli sanatçılardan biri olan Joo Ji Hoon nihayet sanat hayatına dönüş yaptı.Ve 2012 yılı onun yeni bir başlangıç yılı olacak gibi görünüyor çünkü şimdiden 2 yapıma imza attı bile.Goong'la yıldızı parlayan ve ardı ardına çektiği dizi ve filmlerle ünlenen sanatçı sanat hayatını bitirebilecek yanlış bir yola girdiğinde şüphesiz hepimiz ondan nice yeni yapımlar bekliyorduk.Bu haberle yıkıldığımda yıl 2008'i gösteriyordu.Ama hatalı olduğunu ve yeni bir başlangıç yapacağına dair sözlerine tüm kalbimle inansamda malesef yapımcılar aynı görüşte değillerdi ki 4 yıl aradan sonra dönebildi.Askere giden ve yeniden aramıza dönen prensim şimdilerde "Five Fingers" isimli yeni draması ve "I am a King" isimli filmiyle dönüş yaptı.

     Five Finger'ın 4 bölümünü izledim ve gerçekten kaliteli bir yapım olduğuna kanaat getirdim.Tabi prensim 4.bölümün sonlarında yüzünü gösterdi ama dizinin gayet iyi bir şekilde devam edeceğine gönülden inanıyorum.Melodram,Müzik ve Dram ağırlıklı bu dizide Ji Hoon dahi bir piyanisti canlandırıyor.Bölüm sayısı 30 :)

    Five Fingers'ın konusuna değinecek olursak: Yoo Ji Ho(Joo Ji Hoon) anneannesiyle yoksul bir hayat süren ancak müziğe olan yeteneği ve karakteriyle mükemmel bir çocuktur.Bebekken yaşadığı bir travma sonucu gök gürültüsünde inanılmaz korkar ve yine havanın kötü olduğu ve şimşeklerin çaktığı bir gece anneannesini bir kaza sonucu kaybeder.Ancak bu kayıp gerçek babasını tanımasına sebep olur.Babası ülkenin en zengin müzik şirketinin sahibidir.Aynı zamanda evli ve Ji Ho dan küçük bir erkek evlat sahibidir.Ji Ho onun ilk aşkından olan evladıdır.Babası adaletli ama katı birisidir.Ji Ho'yu yanına alıp küçük kardeşi Yoo In Ha'ya sağlamış olduğu tüm olanakları onada sağlar.Ve Ji Ho'yu şirketin variyi yapmaya karar verir.In Ha ise bir piyanist olmak istemektedir ve küçüklüğünden beri piyanoyla iç içedir.In Ha karakter olarak Ji Ho'nun tam zıttıdır.Kendini beğenmiş,burnu havada,mızmız ve kötü kalpli bir çocuktur.In Ha'nın nefret ettiği bu yeni kardeş doğuştan bir yeteneğe sahiptir.Müzik kulağı gayet iyidir ve içten duygularla piyanoya hayat vermektedir.Ve bundan sonra işler artık hem kardeşi hem de annesi için zorlaşmaktadır.In Ha'nın annesi In Ha'yı şirketin tek varisi yapma yolundaki amacına mani olduğu ve kendisinin en yakın arkadaşından evlilik dışı olduğundan Ji Ho dan belli etmesede ölesiye nefret etmektedir.Üvey annesinin bu iki yüzlü tavırlarını Ji Ho bilmesede Ji Ho nun babası eşinin gerçek yüzünü öğrenmiştir.Bir kaza sonucu evde yangın çıktığı bir sırada Ji Ho'nun babası ve üvey annesi tartışmaktadırlar.Üvey annesi elinde olmadan eşini yaralamıştır ve yangın çıktığını anladığında eline bir fırsat geçtiği düşüncesiyle eşini orda bırakır ve In Ha olduğunu sanıp  Ji Ho'yu kurtarır.Yangının çıkmasına neden olan Ji Ho'nun babaannesi alzheimer hastası yaşlı bir kadındır.Yangın çıktığı sırada semtteki iyi kalpli ama sağır olan bir esnaftan yardım ister.Bu adam aynı zamanda Ji Ho ve In Ha'nın hoşlandığı kızın babasıdır.Yangına yardım etmek için gittiğinde In Ha'yı kurtarır ancak kendisi ağır yaralanmış olduğundan ölür.Üvey annesi işlediği suçtan kurtulmak için tüm suçu bu zavallı adama atar.Adamın ailesi ne kadar karşı çıksada fakir olan ailenin gücü adamın suçsuzluğunu kanıtlamaya yetmez.Üvey annesi amacına ulaşmak için Ji Ho'yu da kullanır ve şirketin başına -varis daha küçük olduğundan- kendisi geçer.Aradan 14 yıl geçer.Aradan uzun yıllar geçmiştir ancak asıl hesaplaşma şimdi başlayacaktır.

Five Fingers'dan kareler: 





I am a King filmi hakkında detaylı bilgi ; http://www.yeppudaa.com/showthread.php?t=30970

İyi seyirler sevgili okurlar :D